Hadi yılı kapatalım birlikte. 🙂 2017 enteresan bir yıl oldu bizim için. Yeni bir ülkede yeni bir hayat kurduk.. Özellikle Asya seyahatinden sonra son derece sakin, hatta bazen aşırı sakin, bir yıl geçirdik.
Uruguay güzel ülke hoş ülke ama bu kıtada seyahat etmek zor. Tamam, Buenos Aires kapı komşumuz, bu anlamda şanslıyız ama onun dışında her yer çok uzak yahu!! Üstelik ucuz uçuş bulmak da kolay değil.
Biz de buradaki Turizm Haftası tatilinde yaptığımız Şili-Arjantin gezisi haricinde genelde ülke içinde yeni yerler keşfetmeye, eskiden gezdiğimiz yerlerde de anılarımızı tazelemeye çalıştık.
Şili-Arjantin gezimiz dostlara ziyaret modundaydı geziden daha çok. Santiago’da Engin Kaban’ı görmeye gittik. Uruguay’daki yemek çeşitsizliğinden sonra Şili’de gözümüz döndü, delice yemek yedik 🙂 Oradan günübirlik bir Mendoza seyahatinin ardından Cordoba’daki dostları görmeye gittik. Bundan 7 yıl önce Couch Surfing vasıtasıyla tanışıp evlerinde kaldığımız insanlar yıllar içinde dostumuz oldular.
Uruguay’da yeni keşiflerimiz şaraba boğulduğumuz Carmelo ve kamp yaptığımız Santa Teresa Milli Parkı oldu. Santa Teresa hakkında daha sonra detaylı bir yazı gelecek.
Colonia del Sacramento, Punta del Diablo ve Cabo Polonio ise 7 yıl önce gezip bu sene tekrar uğradığımız yerler oldu.
Yıl boyunca bol bol spor yaptık bir de. Yaşadığımız şehir kışın spor yapmaya, özellikle de bisiklete çok müsait. Binlerce kilometre bisiklet sürdük. Murat işi biraz daha abartıp triatlon yapmaya başladı. Ben koşu yarışlarına katıldım. Murat hem koşu hem bisiklet yarışlarına hem de triatlonlara katıldı.
Bu kadar spor yapınca iştah da açılıyor tabi. Uruguaylılar gibi mangal yakmayı öğrendik. Burada mangal direkt odun yakarak yapılıyor. Bir kaç denememiz hüsranla sonuçlansa da sonuçta sulu sulu, tam kıvamında et pişirmeyi öğrendim. Denemelerimiz sırasında mangalı başkasına yaktırdığımız, etlerin biraz pişirip evde devam etmek zorunda kaldığımız anlar da olmadı değil :))
2017’nin benim için en özel anı ise balinaların şehrimize geldikleri dönemde onları izlemeye gitmekti. Plajda oturup kahvaltımı yaparken 100-200 metre ilerimde balinalar hoplayıp zıplıyor, su püskürtüyorlardı. Üstelik o suların sesi kıyıdan bile duyuluyor. İnanılmaz bir şey bence…
Bu arada Murat İngilizce öğretmeye devam etti. Bense makaleler yazmaya devam ettim. Çok yoğun bir seyahat sürecinden sonra hayatımda ilk defa bu kadar çok boş vaktim oldu ama çok garipsedim bu durumu açıkçası. Çalıştığım zamanlarda daha çok kitap okur, daha çok film izlerdim mesela. Seyahat ederken de çok yoğunduk ama yerleşik hayata geçip de çalışmamak beni fazlasıyla atalete sürükledi. Ben de buna bir son verip çalışma hayatına dönmeye karar verdim. Uruguay’da Noel’den karnaval bitimine kadar hayat aşırı yavaşladığı için sonrasında iş aramaya yoğunlaşacağım.
2017’de keyif aldığımız şeylerden biri de gezginleri ağırlamak oldu minik evimizde. Kimileri ile sadece bir kaç saat geçirip sohbet etme şansımız oldu, kimileri ile günlerce beraberdik. Bu kişiler kimler miydi? İki Kadın Bir Dünya‘nın Ferda’sı (ilk misafirimiz), Let’s Go Turko Ahmet, Gider Bey Tolga, Ayfer Onur Seyahatnamesi, Gürkan Genç, Uzaklaryakın Hidayet ve Özlem (hala Hidayet’in yemeklerini unutamıyoruz), Güneye İki Bilet Özden ve Emirhan, Motoyol Namık Abi… Umarım kimseyi yazmayı unutmamışımdır..
Gelelim 2018 hedeflerine… Kendi adıma hedeflerim şunlar
- Ocak ayında ailelerimiz ziyarete gelecek, onlarla bol bol hasret gidermek :)))
- İspanyolca’yı ileri seviyeye taşımak
- Başkente taşınmak
- Çalışmaya başlamak
- Tekrar Tour de France izlemeye veya Giro’d Italia izlemeye gitmek.
- 52 tane kitap okumak (Bu sene 54 kitap okudum)
- Tango öğrenmek – madem anavatanındayız, neden öğrenmeyelim?
- Kolombiya veya Meksika gezisi yapmak
- Bu sene olması zor olsa da değişmeyen hayal: Galapagos Adası’nda dalış yapmak ve Antarktika’ya gitmek
Bir çırpıda 2017 ve 2018’e dair aklıma gelenleri sizlerle paylaşmak istedim. 2017’de sizi en mutlu eden şeyi ve 2018 hayallerinizi yorumlarda paylaşmak ister misiniz?