Hazır Hong Kong’a gitmişken Macau’ya uğramamak olmazdı. Macau’da en ucuz otel 100 usd’den başladığı için biz de günübirlik gittik. Zaten feribotla bir saat sürüyor. İstanbul’da köprüyü geçmek için harcayacağımızdan daha kısa bir sürede yeni bir ülkeye geçtik yani 🙂
Macau’ya geçen feribotlar çok sık olduğu için önceden bilet almaya gerek yok. En kötü ihtimalle gitmek istediğinizden bir saat sonrasına yer bulunabiliyor. Dönüş bileti daha kritik. O yüzden dönüş biletini önceden almak daha mantıklı. Yer olması durumunda elinizdeki biletle daha erken bir saatteki feribota binmek mümkün olduğu için biz baya geç bir saate bilet aldık.
Ülkeye gitmek çok kolaydı ama giriş yapmak zor oldu. Elimizdeki Türk pasaportlarını görünce bizi ayrı bir odaya alıp beklettiler. Pasaportların fotokopisini çekip bize bir kaç soru sorup form doldurttular. Bu işlemin ardından gecikmeli olarak Macau’ya giriş yaptık.
İskeleden şehir merkezine gitmenin en kolay yolu kumarhanelerin bedava shuttlelarından yararlanmak. Grand Lisboa’nın yeri tam merkezde olduğu için onların shuttle’ını kullanmak oldukça mantıklı.
Macau uzun yıllar Portekiz sömürgesi olduğu için eski şehir bölgesi Portekiz etkisinde binalarla dolu. Asya’da değil de Avrupa’da bir eski şehir bölgesi geziyor gibi hissediyorsunuz.