Kışın şirketten 3 kişiyle birlikte günübirlik Adana gezisi için Pegasus’tan ucuz bilet almıştık. Aylar geçti ve Adana’da kendimizi yemeğe verme zamanı geldi.
Daha önce defalarca gittim Adana’ya. Tübitak’tayken Balcalı Üniversitesi Tıp Fakültesi ile yaptığımız bir proje vardı. Her gidişimizde 1 hafta kalıp 120 kişiye eğitim veriyorduk. Akşamları da kebapçılarda coşuyorduk. Her Adana dönüşünde kebap etkisiyle yanaklarım kızarıyordu, yüzüme renk geliyordu, kemiklerim ısınıyordu. 🙂
Bu sefer 22 Mart’ta Adana’daydık.. Farkında olmadan çok güzel bir zamana bilet almışız. Hem hava sıcaklığı tam kararındaydı hem de her yer portakal çiçeği kokuyordu. Bir yandan da seçim arifesinde olduğumuz için konuştuğumuz kişilerin siyasi nabzını tutma şansımız oldu. Konuştuğumuz her Adanalı Suriye’den göçün etkilerinden şikayet ediyordu. Sokaklardaki peçeli insan sayısından da göçün etkileri hissediliyordu zaten.
Adana’nın havaalanı şehrin içinde.. İstediğiniz yere biraz uzun bir yürüyüşle ulaşabiliyorsunuz. Adana’nın en sevdiğim yönlerinden biri. Biz de indiğimizde ilk hedefimiz olan Birbiçer‘e yürüyerek gittik. Yol boyu 3 dükkandan 2’sinde ciğer, börek vs satılıyordu. Birbiçer’e kadar zor dayandık. Yolda simit alıp denedik. Diğer şehirlerdekine göre oldukça farklıydı. Küçük, üstü susamlı altı düz. Galiba kazan simidi diye geçiyor.
Birbiçer’e gittiğimizde ciğer servisi olur mu, diye şüphelerimiz vardı ama yersizmiş. 4 kişi 2 porsiyon ciğer söyledik ki gün içerisinde istediğimiz başka şeyleri yemeye de yer kalsın. Ciğerin yanında yeşillik, salata ve sumaklı soğan geliyor.