Bangkok’ta 2 haftaya yakın süre kaldıktan sonra şehrin gürültüsü, yoğunluğu, trafik vs derken yorulduğumuzu hissettik. Biraz ada havası almanın vakti gelmişti. Ne yazık ki Tayland’ın en kötü sezonuna denk geldiğimiz için adalara gitmek de riskliydi denizin güzelliği ve hava açısından. Biz de hal böyle olunca Bangkok’a yakın bir yerleri tercih edelim dedik ve Ko Samed’e gitme kararı aldık. Bazı yerlerde bu ada Koh Samet diye de geçiyor.
Bangkok’ta birden fazla otobüs terminali var. Güneye giden otobüsler Ekkamai istasyonundan kalkıyor. Buradaki 4 numarali gişeden Ban Phe otobüslerine bilet aldık. Kişi başı 155 thb ödedik. Yol trafik durumuna göre 4-4,5 saat sürüyor. Otobüste zor durumda kalmadığınız sürece girmeyi tercih etmeyeceğiniz bir tuvalet var. İkram olarak da birer şişe su veriliyor.
Ban Phe’de otobüsten indikten sonra 1-2 dk yürüyüp iskeleye ulaşabiliyorsunuz. Ko Samed’e geçen tekne için 50thb ödüyorsunuz. Yolculuk yaklaşık yarım saat sürüyor.
Ban Phe’de feribot beklerken etraftaki dükkanlara bakabilirsiniz. Deniz kabuklarından yapılmış bir sürü ürün satıyorlar. Denizi kurutmuşlar sanki.
Tekne Nadan Pier’e yanaşıyor. Yüksek sezonda diğer iskelelere giden tekneler de bulmak mümkün.
İnince sizi kamyonetimsi dolmuş taksiler bekliyor. Pazarlık yapıp biniyorsunuz, otelinize kadar bırakıyorlar.
Ada tamamen turizme adanmış olduğu için Couch Surfing üyesi bulamadık. Yol boyu koyları ve otelleri araştırdık ve daha sakin olan Ao Thian’da şansımızı denemeye karar verdik. Otellerin bir kısmı düşük sezon dolayısıyla kapalıydı. Banthaisanthian Resort açıktı. Oda fiyatı için önce 1200 thb dediler, sonra pazarlıkla 900 thb’ye anlaştık. Şansımıza adadaki Thai mimarisiyle yapılmış tek otele denk gelmişiz. İpek örtüler, ahşap duvarlar, vitraylı banyo kapıları vs…
Otelin kendine ait miniminnacık bir plajı da vardı.
İlk iki günü aşırı sakin bir şekilde dinlenerek geçirdik. Deniz konusunda biraz hayalkırıklığı yaşadık doğrusu. Su berrak değildi. Muson döneminde olduğumuz için böyle diyorlar. Bence sadece muson değil, otellerin kanalizasyonunu denize bırakıyor olması da etkili!! Deniz suyu sıcaklığı hava ile neredeyse eşit olduğu için sürekli bi gir çık yapabiliyorsunuz. Üşüdüm, titredim derdi yok.
Üçüncü günümüzde adayı keşfe çıkalım dedik. Sahilden, ara ara ağaçların arasına girip ara ara sahile inerek plaj plaj gezdik. En son adanın en meşhur plajı Sai Kaew’e vardık. Neyse ki orada kalmamışız dedik. Her yer jet ski ve speed boat doluydu.
Aşağıdaki meşhur Sai Kaew plajı.
Dönüşte yine dolmuşa binelim dedik. Yolun bir kısmını aşmış olmamıza rağmen bizden daha fazla para istediler önce. Biz de binmedik. Arkadan gelen başka bir dolmuşu durdurmaya çalıştık. Önce durmadı, sonra durdu. İçinde iki tane Dubaili adam vardı. Meğer dolmuşu ada turu için kiralamışlar. Bizi otelimize bırakabileceklerini söylediler fakar sonrasında tüm adayı birlikte turladık sayelerinde 🙂
Adada bir tane de tapınak var. İsterseniz ona da uğranabilir. İlla görülmesi gerekir mi derseniz, gerekmez bence.
Yemek için de seçenek çok. Bizim kaldığımız koyda 2 tane açık restoran vardı. İkisi arasında mekik dokuduk. Etraf o kadar boş ki sanki menüdeki onlarca yemekten 1-2 tanesini yaparlarmış gibi geliyor ama ne ısmarlarsanız hazırlıyorlar. Hepsi de birbirinden lezizdi. Bangkok’a göre fiyatlar yüksek tabi. Günlerce Thai yemeği yedikten sonra bari kahvaltıda alışıldık bir şeyler yiyelim deyip American Breakfast söyledik bol bol. Diğer öğünlerde Thai’ye devam.

Ko Samed genel olarak ormanla kaplı, bir de plajlar var. Haliyle milli park statüsü vermişler. Bu yüzden adaya geldiğinizde 100 thb milli park parası vermeniz gerekiyor ama yine sezon sağolsun, bizden kimse para istemedi 🙂 Bir de tekneden inince 20 thb liman vergisi ödeniyor.
Adada bize en ilginç gelen şey otelde çalışan çocuklardan birinin (gerçekten çocuk) suya zıpkınla girdikten 1 dk sonra kocaman bir sübye yakalayıp çıkması oldu. Bu kadar hızlı bir av tebriği hakediyordu doğrusu!
Bangkok’ta kalırken bir kaç gün cıvcıvlı hayattan uzaklaşıp keyif yapmak isterseniz gidilebilecek ideal bir yer. Yüksek sezonda özellikle haftasonları Bangkok buraya aktığı için deli gibi kalabalık oluyormuş.
Gülen






















