Chiang Mai’deki “once in a lifetime” tecrübelerimiz Loy Krathong festivali ile bitmiyor. Bir de filler var :))
Chiang Mai etrafında bir dolu fil kampı var. Bunların bir kısmında filler dans ediyor, resim yapıyor, fillere binebiliyorsunuz vs. Yani anlayacağınız fil istismarının tavan yaptığı yerler.
Bir de kurtarma kampları, bir nevi fillerin Mor Çatı’sı olan yerler var. Detaylı araştırmalar sonucunda bunların içinde de en iyisinin Elephant Nature Park olduğuna karar veriyorum ve gidip rezervasyon yaptırıyoruz. Özellikle Tayland şartlarını düşününce inanılmaz yüksek bir fiyatı var. 2500 thb. Bu para aslında fil kampına bağış olarak gidiyor. Bu yüzden bu kadar pahalı. Aynı yerde 15000 thb verip 1 hafta gönüllü olarak çalışma şansınız da var. Festival dönemi olduğu için çok fazla turist var ve ancak 3-4 gün sonrasına rezervasyon yaptırabiliyoruz.
Sabah 8:00-8:30 arasında parkın aracı gelip hostelden bizi alıyor. Yol yaklaşık 1 saat sürüyor. Yol boyunca kampı ve orada uymamız gereken kuralları anlatan videolar izliyoruz. Filleri kızdırmak yasak, yoksa pufff uçururlar bizi!
Parktaki aktivitelerimiz kahvaltıyla başlıyor. Kahvaltı derken bizim kahvaltımız değil fillerinki tabi ki. Kocaman kocaman sepetlerdeki meyvelerle fillerimizi besliyoruz. Meyveleri hortumlarına yerleştiriyoruz, onlar da hüp diye ağızlarına götürüp yiyorlar. Sonra filler arasında dolaşmaya çıkıyoruz.
Kampta 50 kadar fil var. Tamamı kurtarılmış filler. Sirklerde veya eşya taşıma gibi işlerde çalıştırılan filleri satın alıyorlar (ücret o yüzden yüksek), burada fil grupları içinde arkadaş edinmelerini sağlıyorlar, herhangi bir hastalığı veya sakatlığı varsa tedavi etmeye çalışıyorlar. Sonrasında da filler mutlu mesut yaşıyor.
Fillerin ömrü insan ömrü gibiymiş. Kampın en yaşlısı 80’lerinde.
Yazıyı dramatik bir hale getirmek istemesem de fillere yapılan işkencelere örnek vermek istiyorum hem daha açıklayıcı olmak hem de dikkat çekmek adına.
Örneğin parkta bir sürü kör fil var. Neden? Bir kısmının gözü sahibi tarafından söyleneni yapmadığı için kör edilmiş. Bir kısmı da sirklerdeki flaşlardan kör olmuş. İnsanoğlu farkında olarak ya da olmayarak bu hayvancıklara zarar vermiş hep.
Sonra bir de sakat olanlar var. Bunların bir kısmının ayağı Myanmar topraklarında mayına bastığı için sakatlanmış, bir kısmınsa ağır yük taşırken bacağı kırılmış. Örneğin aşağıdaki sevimli pofidik Gabu parkın en yeni sakini. Geleli daha 3 ay olmuş. Alışmaya çalışıyor. Bacağı yük taşırken kırılmış, o şekilde biraz daha çalıştırılmış ve sonra da bir yere kapatılmış. 50.000thb vererek fili satın almışlar, bir nevi pavyondan kurtarılmış hayat kadını gibi… Balkabağıyla besliyorum onu. Çok sakin…
Aşağıdaki tabloda kimin hangi tedaviyi gördüğünün bilgileri yer alıyor. 🙂
Neyse dramatik kısmı geçiyorum. Parkta filleri besleyebilir, günlük hayatına tanık olabilir, onları sevebilirsiniz. Doğru yaklaşırsanız çok sakinler.
Bebekler pek sakin ve aklı başında olmadığı için onları sevmemize izin vermiyorlar. Zaten en iyi arkadaşı araba lastiği olan biri ile anlaşmak zor olabilir.
Biz de kocaman kocaman olanlarını seviyoruz… Dalga geçmek gibi olmasın ama kilo problemi olan ve daha az yemek vermeye çalıştıkları filler de var 🙂 🙂
Chiang Mai’deki Elephant Nature Park’ta sadece filler yok. 500 kadar köpek, 300 kadar kedi ve bolca da buffalo var. Kediler ve köpekler de kurtarılmış bir yerlerden. Buffalolar da komik hayvanlar. Çamurda debelenip duruyorlar…
Öğlen açık büfe yemek veriliyor. Sonra tekrar filleri besliyoruz ve sıra banyoya geliyor. Filleri banyo yaptırmaya gidiyoruz. En sevdikleri şey nehirde banyo. Ellerimizde minik minik kovalarla üzerlerine su atıyoruz.
Fillerden ayrılmak çok zor oluyor ama dönmemiz lazım… Tadına doyulmaz bir eğlence…. Üzerinden haftalar geçmesine rağmen onları çok özlüyorum.
Not: Bazı fil kampları fillere çok iyi bakıldığını söylüyor fakat fillere binilmesine izin veriyor. Her ne kadar üzerine herhangi bir şey konmadan yani ekstra yük yaratılmadan binilse de bir insanın ağırlığı bile fillerin omurgasında uzun vadede sorunlara ve/veya kırıklara sebep olabiliyor. Bu tarz yerlere gitmeyiniz piliiiiz….
Gülen the fil bakıcısı…
Hello, bugun Chiangmai e vardik. blogunuzdan yararlaniyoruz… Tesekkurler…
Rica ederiz, iyi gezmeler