Yine Tayland’a gelmeden önce fotoğraflarda görüp de “ne kadar güzelmiş, keşşke benim olsa” dediğimiz yerlerden birine daha geliyoruz, Krabi’deyiz. Denizin içinden fışkırır gibi çıkan kireçtaşı kayalıklarının olduğu yer. Bir yandan da Phi Phi ve Phuket’in hemen bitişiği olduğu için ünlü.
Krabi’ye Bangkok’tan 999 Government Bus’ın gece otobüsü ile gidiyoruz. Otobüs terminali sahile uzak olduğu için inince taksiye binmemiz gerekiyor. Taksi yine çok pahalı. Fransız bir çiftle anlaşıp masrafı paylaşıyoruz.
Krabi’deki en ünlü plaj Ao Nang. Biz cümbüşün tam ortasında olmayı istemediğimiz için Noppharat Thara Beach’te kalıyoruz. Hem her şey var hem de biraz daha sakin. Gelmeden önce konaklayacak yer ayarlamadığımız için kapı kapı geziyoruz. En sonunda Yoldaki Gökhan‘ın da blogundaki öneriyi dikkate alarak Laughing Gecko’da karar kılıyoruz. Çok basit ama sevimli bir bungalovumuz var. Tayland’ın sahillerinde konaklama için özellikle dikkat ettiğimiz şeylerden biri cibinlik olması. Sivrisinek sorunu var ve tropik bir yer olduğu için dengue fever ve nadir de olsa sıtma riski sözkonusu. Gündoğumu, günbatımı saatleri ve geceleri sineklerden korunmak önemli.
Krabi’nin olmazsa olmazı adalara tekne turu. Pek çok seçenek var. En iyi snorkel hangisinde yapılır diye araştırıyoruz ve 4 adalar turunu almaya karar veriyoruz.
Tur sabahı gelip kaldığımız yerden bizi alıyorlar, Ao Nang plajına götürüyorlar. Tekneler buradan kalkıyor. Ao Nang’a varınca tur şirketi hepimizin yakasına gideceğimiz tura göre renkli kağıtlar yapıştırıyor. Biz mor gruptayız mesela.
4 noktada duruyoruz. İlki aslında ada değil. Raleigh Beach’e geliyoruz. Burası özellikle kaya tırmanışçılarının tercih ettiği bir yer.
Parlak bir deniz ve tam karşımızda dimdik bir adacık. Plajda yiyecekler longtail botlarda satılıyor 🙂
Belki hatırlarsınız 2004 yılında Tayland’ı çok etkileyen bir tsunami faciası olmuştu. Binlerce insan ölmüştü. Şimdi Andaman Denizi tarafında pek çok yerde tsunami uyarıları yer alıyor.
Turda 2. durağımız şekli tavuğa benzeyen Chicken Island. Burası işte snorkel yaptığımız yer. Su çok berrak değil ama balık çeşitliliği çok iyi. Hayatımızın en komik ve saçma balığıyla tanışıyoruz. Dikey yüzüyor!! Adı shrimpfish’miş.
Bu da Chicken Island.
Daha sonra başka bir adada öğle yemeği için duruyoruz. Issız ada bir anda sıraya girip yemeğini bekleyen insanlarla doluyor.
Yemek sonrasında biraz geziyoruz adada. Yine 3 minik adanın birleşimindeyiz aslında.
Son durağımız da Koh Poda. Burada mola süremiz uzun. Bir güzel plajda uyukluyoruz. Tam bu noktada facebook’tan sahil paylaşımları yapıp fotoğraflara bakanları kızdırıyoruz ki paylaşım yaptıktan yaklaşık 15dk sonra ayak parmağımı kırma teşebbüsünde bulunuyorum. Sonraki 3-4 gün sekerek yürüyorum 🙁 Elem tere fiş kem gözlere şiş….
Krabi’de 4 gün kalıyoruz. Adalar turu haricindeki günlerimiz bungalovun hamağında kitap okuyarak, sahilde çalışarak, bolca da yiyip içerek geçiyor.
Sahil sıra sıra balık lokantalarıyla dolu. Deniz ürünleri canlı bir şekilde havuzlarda tutuluyor. Beğendiğinizi pişirtiyorsunuz. Balık fiyatları fena değil ama iş kabuklulara gelince fiyatlar yükseliyor baya.
Burada bir de Murat’ın doğumgününü kutluyoruz. Türkiye’den ailelerin ziyareti sırasında gelen yeni rakımızı Thai yemekleri ile tüketiyoruz. Larb veya laab diye geçen etli baharatlı salata müthiş bir rakı mezesi oluyor, rakısı ile tatile çıkanlara duyurulur.
Gece hayatına gelirsek, canlı müzik yapan bir sürü bar var ama hayat erken bitiyor. Sıradan bir bara gidince bile sipariş ettiğim kokteylin ucuna iliştirilen orkide beni çok mutlu ediyor 🙂
Gülen
Yazılarınız çok bilgilendirici emeğinize sağlık.Aralık ayında Krabiye gitmek istiyorum.Krabi Town’da kalırsam mı daha kolay tur bulabilirim yoksa plajlar bölümünde mi?
Yolunuz açık olsun
O kadar çok tur var ki, nerede kalırsanız kalın tur bulmakta zorlanmazsınız 🙂