Ko Kred Bangkok’tan geçen Chao Phraya nehrinin üzerindeki bir ada. Aslında burası eskiden ama çoook eskiden ana karanın bir parçasıymış. 1722 yılında bu kara parçasında bir kanal açarak ulaşımı kolaylaştırmayı hedeflemişler. Nehir ulaşımı bu şekilde 3 saatten 1 saate inmiş, tabi o yılların şartlarında. Aşağıdaki resim daha açıklayıcı olacaktır.
Buraya Nonthaburi iskelesinden teknelerle gelebiliyorsunuz. Veya karadan adanın karşısına kadar gelip buradan 5 THB karşılığında ufak tekneyle de geçebiliyorsunuz. Adaya giderken yolda kocaman bir kertenkelemsiyle karşılaşıyoruz. Facebook sağolsun adının monitör kertenkele olduğunu öğreniyoruz.
Tekneye bindiğimiz yerde bir park var ve parkta heykellerle bir sürü olay canlandırılmış. Bunlar Budha ile ilgili hikayelermiş.Karşıya geçişimiz sadece bir kaç dakika sürüyor. Tekneyle biraz açıldıktan sonra arkamıza dönüyoruz ve dev bir Budha ile karşılaşıyoruz.
Ko Kred adasında Myanmarlı bir kabile olan Mon’lar yaşıyor. Bu sebeple buradaki tapınak figürleri biraz daha farklı. Bir de kilden yapılan bir sürü eşya satılıyor yine Mon’ların etkisiyle.
Ada haftasonları Bangkok’lularla doluyor. Hem farklı bir hava alıyorlar hem de çocukluklarının tatlarını burada bulabiliyorlar. Aşağıdaki şekillendirilmiş şekerler gibi..
Cafelerden birinden değişik bir müzik geliyor, içeri dalıyoruz ve aşağıdaki enteresan enstrümanlarla karşılaşıyoruz.
Adayı bisiklet kiralayarak da gezebiliyorsunuz. Pazar kısmından geçmek biraz zorlu olsa da bir süre sonra yol rahatlıyor. Hazır bisikletten konu açılmışken haftasonu gördüğümüz onlarca bisiklet grubundan da bahsetmek lazım. Burada bisiklet her gecen gun populerlesiyor. Hafta ici hava karardiktan sonra -ki hava 18:30’da karariyor- sehrin ana caddelerinde bol bol bisikletli gorebilirsiniz. Bugun de onlarca bisikletli kirsalda pazar turundaydi. Cogu da yol bisikleti. Oldukca pahali bisikletler de gorebilirsiniz.
Gecen hafta pazar gunu bir Specialized magazasina girdik. Bir pazar gunu icin oldukca kalabalikti ve catir catir bisiklet satiyorlardi.
Ayrıca, 16 Agustos’ta Kralice’nin 83. Dogumgunu serefine ulke genelinde “Bike for Mom” etkinligi gerceklestirilmis. Bangkok’ta 40.000 katilimci varken ulke genelinde bu rakam 295.000’leri bulmus. Haliyle Guinness Rekorlar Kitabi’na girmis… Gecen hafta da otomobilsiz kentler gunu kapsaminda bir tur yapildi ama katilimin nasil oldugu konusunda bilgim yok.
Ko Kred gününün sonunu yine güzel yemeklerle kapatıyoruz. Gece karanlığında çekildiği için çok net değiller fakat 4-5 tane ana yemek ve 4 kişilik pilavdan oluşan, hem de nehir kenarındaki bir restaurantta yenen bir yemeğe 4 kisi toplam 65 TL verip çıkıyoruz. Üstelik bu sefer meşhur tom yum çorbamız yanarlı dönerli afilli bir şekilde geliyor. Genelde Thailer ana yemekleri ortaya söylüyorlar. Herkesin de ayrıca kendi pilavı oluyor. Kaşık kaşık alıp pilavla karıştırarak yiyorlar. Bıçak kullanılmıyor. Onun yerine kaşık yeterli oluyor.



Tatlılarınsa hemen hemen hepsinde hindistan cevizinden üretilmiş bir şey var.
Bangkok, Tayland
G.
Yemek fotoğrafları ve açıklamaları her seferinde beni benden aldı, ba-yıl-dım 🙂
Thai yemekleri bizi de fena halde bizden aldı. Acısına da alıştık zamanla… sırf yemekleri için bile gidilir Tayland’a.