MANAUS: AMAZONLAR’DA DEV BİR ŞEHİR

Tabatinga’dan bindiğimiz kargo gemisi 4 günlük bir yolculuktan sonra bizi Amazon Nehri’nin ortasında dev bir limana yanaştırdı, Manaus limanı. Amazon Nehri’nde bu kadar büyük bir şehirle ve limanla karşılaşmayı beklemiyorduk doğrusu. Manaus’ta konaklamak için couch surfing’den host bulmuş olmamız büyük şanstı. Lokal birileri ile şehri keşfetmek oldukça eğlenceli olacaktı. Bir yandan da coğrafi şartların insanların algılarını nasıl etkilediğinin çok keyifli bir örneğini yaşadık yanında kaldığımız aileyle.. Bu kısma sonra geleceğim.

CIMG5663 (Medium)CIMG5672 (Medium)

Şehre iner inmez ilk yaptığımız şey hastaneye gidip sıtma olup olmadığımız konusunda test yaptırmaya çalışmak oldu. Ama herhangi bir belirti yokken bir test yapmıyorlarmış. Boşuna gitmiş olduk. Bu arada hastanenin ambleminin sivrisinek olması da son derece manidardı. Hostumuza kargo gemisinde bir kızın sıtmaya yakalandığını söyledik, aa ne sıkıcı, bir hafta hastanede yatması gerekecek, dedi. Sıtma hayatın gerçeklerinden biri ama onlar için korkulacak bir şey de değil belli ki.

CIMG6206 (Medium)

Hostumuzun evine gelince ilk şokumuzu yaşadık. Bahçede kocaman bir kaplumbağa vardı. Sıcaktan üstü kurumuş. Acıdım hayvancağza. Bir yandan su verin garibana, demek istiyorum ama bir yandan da karışmak abuk olur mu diye düşünüyorum. Neyse, en sonunda dedim ki, aaaa kaplumbağanız ne sevimli, kaç yaşında? Cevap: bilmem ki, annem pazardan almış, yemek yapacak. Seyahate başlayalı aylar olmasına rağmen hala fazlasıyla şaşırmak mümkün!!

Manaus, sanayi devriminden sonra kauçuk patlamasının yaşandığı dönemlerde dünyanın en büyük 7. şehriymiş. Avrupa’nın kültürünü, mimarisini buraya da taşımaya çalışmışlar. Bunun en büyük örneği muhteşem opera binası, Teatro Amazonas. O dönemin tüm şaşasını yansıtacak şekilde mermerleri İtalya’dan, koltuk döşemeleri Fransa’dan, çelikleri İskoçya’dan gelmiş. İçerdeki avizelerin yapımında Murano camları kullanılmış. Güzel olan, opera binasının hala son derece iyi durumda olması ve burada konser, tiyatro vs gösterilerin devam etmesi. Bizim de burada bir konser izleme şansımız oldu. 🙂

manaus opera binasımanaus teatro amazonas

Amazon Ormanları’nın içlerine daha önce Iquitos‘tayken girdiğimiz için Manaus’ta tekrar orman turu yapmadık. Onun yerine iki ırmağın yani siyah renkli Rio Negro ile kahverengi Amazon’un birleştiği ama suların birbirine karışmadığı Encontro das Aguas denen yere gittik tekne ile. İki ırmağın sularının sıcaklık ve yoğunluklarının farklı olmasından dolayı sular birbirine karışmadan bir sınır oluşturuyormuş.

entre das aguasCIMG6195 (Medium)

Hostumuzun önerisiyle bir de INPA‘nın (Amazon Araştırmaları Ulusal Enstitüsü) ormandaki merkezine gittik. Burada Amazon Ormanları’nda yaşayan canlılar hakkında araştırmalar yapılıyor. İçerde bir de müze var. Bu müzede bir de Amazon Ormanları’nda bulunan en büyük yaprak sergileniyor! Ormanda yürürken tepemizden maymunlar ve rengarenk kuşlar geçiyordu. Gerçekten çok keyifli bir yerdi.

CIMG5612 (Medium)inpa manausCIMG5615 (Medium)

Gezdiğimiz tüm şehirlerde pazar yerlerini gezmeyi çok seven insanlar olarak Manaus’ta da gezmeden yapamazdık. 🙂 Mercado Municipal ya da diğer adı ile Adolpho Liboa yine dev bir alan çıktı. Yapımında Paris’teki Les Halles adlı pazar yeri örnek alınmış. Yine kauçuk patlaması döneminden kalan bir yapı daha. Markette her şeyden bol bol vardı. Muz mu alacaksınız? Tonlarca var. Balık mı alacaksınız? Tonlarca var. Bize baya enteresan gelmişti. 🙂

CIMG6170 (Medium)CIMG6136 (Medium)

Balıkları hep çizgi çizgi keserek satıyorlar. Genel olarak da kızartılarak servis yapılıyor. Biz de bir yerde Amazon balığı denemek istedik. Dev bir balık yanında dev bir pilavla servis edildi. Brezilya’da da Asya ülkeleri kadar çok pilav yeniyor.

CIMG6204 (Medium)

Bunların dışında vaktimizi şehir merkezinde geçirdik. Şehir merkezindeki kaldırımların biri Rio’daki Copacabana’daki kaldırımlar gibi siyah beyaz desenliydi. Tabi bunu o zaman bilmiyorduk. 🙂

CIMG5638 (Medium)Şehrin en keyifli yerlerinden biri liman tarafındaki aşağıdaki mekandı. Güneş batışına yakın saatlerde tıklım tıklım dolu oluyordu, bira su gibi akıyordu.

CIMG6074 (Medium)

Manaus ve Futbol 🙂

Brezilya’da gezdiğimiz dönemde Dünya Kupası maçları devam ediyordu. Manaus da kupa heyecanından nasibini almıştı. Sokaklar sarı yeşil resimlerle boyanmış, bir çok yere bayrak veya sarı yeşil kağıtlar asılmıştı. Bir de Manaus’taki stada gittik gezmeye. Gezdiğimiz bu stadda 2014 yılında Dünya Kupası maçlarından bazıları oynandı. Düşünüyorum ve gerçekten aklım almıyor. Hava sıcaklığı 35-40 derece, %80-90 nem ve burada Dünya Kupası yapılıyor!!!

manaus stadyumubrezilya dünya kupasıCIMG6072 (Medium)

Bu sıcaklık ve nem Brezilyalılara bana mısın demiyor. Sokaklar, sahalar futbol oynayanlarla dolu. Hatta bazıları kum sahalarda oynuyor. Kum sahada maç yapan kadın takımları bile gördük. Bir akşam hostumuz Andre futbol maçı yapacaklarını söyledi, bizi de davet etti. Bizim zor nefes aldığımız bir ortamlar onlar maç yapacaktı. Sahayı 2 saatliğine kiralıyorlarmış. 3 takım oluşturuyorlar. İki takım maç yapıyor, toplamda 7 gole ulaşıldığında veya 10 dk geçtiğinde takımlardan biri çıkıyor, 3. takım sahaya giriyor. Her şeyin bir çözümü var yani. 🙂

Soğuk hava insanın canını acıtır mı?

Bu arada ilk paragrafta bahsettiğim coğrafi farklılıklar ve algı konusuna geri döneyim. Yanında kaldığımız aile Brezilya’dan dışarı hiç çıkmamış. Hayatları boyunca sıcakta yaşamışlar. Gece gündüz hava 35 derecelerde ve delice nemli. Ailenin babası her an sıcaktan yakınıyordu, ama 50 yıldır aynı yerde yaşıyor!!! Bugün hava çok sıcak, diyordu. Ama dün de sıcaktı, geçen hafta da, geçen yıl da…. 🙂 Sürekli Murat’a tshirtünü çıkart, bugün çok sıcak, deyip duruyordu.

Bu arada hava dediğim gibi delice sıcak olduğu için evde sıcak su diye bir şey yok. Öyle bir sistem yok. Duşu soğuk suyla alıyoruz ama o da soğuk değil zaten, ılık. Söz Türkiye’den ve mevsimlerden açıldı. Kışın soğuk olduğunu, hatta kar yağdığını anlattık. Soğuk canınızı acıtmıyor mu?, diye sordular. Çok garipsedik ama soğukla hayatı boyunca karşılaşmayan birinin soğuk havanın ne hissettirdiği hakkında fikrinin olmaması ne kadar normal aslında. Sonra soruların devamı geldi.

  • Nasıl banyo yapıyorsunuz soğuk havada?
  • Sıcak su var.
  • Peki çamaşırlarınızı nasıl kurutuyorsunuz soğuk havada?
  • Evler soğuk değil ki…
  • Evi nasıl ısıtıyorsunuz peki?????
  • Isıtma sistemleri var, evi de suyu da ısıtabiliyoruz….

Dünyanın diğer bir ucunda bambaşka hayatlar…. En keyif aldığımız CS deneyimlerimizden biri olmuştu. Umarım bir gün tekrar karşılaşırız…

** Yazı 2010 yılında geçmekte 🙂

Gülen

YORUMUNUZU BİZLE PAYLAŞMAK İSTER MİSİNİZ?