LA PAZ / BOLİVYA

Sucre’den La Paz’a giden yolda Bolivya’nın ilk sürpriziyle karşılaşıyoruz. Hava gece bazı yerlerde -12 dereceye kadar düşüyor ve otobüste herhangi bir ısıtma yok! Camlar bir süre sonra buzlanmaya başlıyor hatta bir noktada benim saçlar cama yapışıyor. Bu arada bize otobüste tuvalet var diyerek bilet satmalarına rağmen otobüste tuvalet yok ve molayı delice soğuk bir havada yol kenarında veriyoruz. Erkekler yine de rahat ama ben pantolonu indirecek cesareti bulamıyorum totom donmasın diye, mecburen sabaha kadar tuvalet yalan oluyor. Bunlar yetmezmiş gibi yol da felaket. Kapkaranlık ve yolda dev taşlar var. Neyse ki bunca aksiliğe rağmen sağsalim La Paz’a varıyoruz.

Ne de olsa başkent sayılır (gerçek başkent Sucre ama hükümet organları La Paz’da), büyük binaları ve heykelleriyle dikkat çekiyor hemen. Kıyafetler yine benzer, yerellikten uzaklaşmamışlar.

CIMG4909 (Medium)

CIMG4913 (Medium)

la paz

Kadınların saçları ve uçlarındaki ponponlar yine çok güzel…

CIMG4915 (Medium)

Bolivya genelinde ne yazık ki Couch Surfing’den kalacak kimseyi bulamıyoruz ve hostellere mahkum oluyoruz. La Paz’da beklenmeyecek iyilikte bir hostel var, Wild Rover. Neredeyse tüm backpackerlar burada. Hostelde bir sürü insanın kolu bacağı sargılı, bazılarında koltuk değneği bile var. La Paz’daki en popüler aktivitelerden biri Death Road adlı çook tehlikeli yolda yapılan bisiklet turu. Turu başarıyla tamamlayanlar “i survived death road” yazılı tshirtlerini giyiyorlar, başaramayanlar da sargılara bürünüyorlar.

Biz Bolivya’nın muhteşem güvenlik şartlarında bu turu yapmaya cesaret edemiyoruz. Onun yerine Murat ve Engin başka bir maceraya atılıyorlar. La Paz’daki bir Hint restoranında “vindaloo” adlı bir yemek var. 6-7 seviye acıya sahip bir yemek bu. En acısını yiyip bitirene tshirt hediye ediyorlar. En acı tabakta da dünyanın en acısı olduğu söylenen biberden 35 tane konarak yapılan bir yemek var. Bir de yetmezmiş gibi yemeğin üzerine de bu biberden bir tane kondurmuşlar. Murat nefes almadan yiyerek yemeği bitiriyor, tshirtü kapıyor ama sonrasında hostele kadar koşmak zorunda kalıyoruz, tuvalete zor yetişiyor. 🙂

La Paz (3) (Medium)

vindaloo

La Paz’daki yemek maceralarımız bu kadarla kalmıyor tabi. Başka bir restorana gidiyoruz başka bir gün. Bu sefer deniz ürünlerine gömülüyoruz. Ceviche, balık ve deniz ürünlü çorba yiyoruz. Buraya kadar her şey güzel. İş hesap ödemeye gelince Laleli’deki pavyonlar misali kat kat fazla bir hesapla karşılaşıyoruz. Kısaca şöyle diyeyim hamsi yerine kalkan yazmaları gibi abuk bir rakamla karşılaşıyoruz. Restoran sahibi ile tartışmaya başlıyoruz. İş bir türlü çözülmüyor. Bu arada Engin ve ben adamla tartışmaya devam ederken Murat polis çağırmaya gidiyor. Polis geldiğinde bir süre bize destek olur gibi görünürken en sonunda dönüp bize “daha fazla konuşursanız sizi hapse atarım” diyor!!! Yine de bir şekilde adamdan adisyonu alıp doğru fiyatları yazıyorum. Gerçek rakamı ödeyip çıkıyoruz. Bu sefer de hostele dönerken restorandan birisinin bizi takip ettiğini düşünüp koşturmaya başlıyoruz. 🙂

ceviche

CIMG4837 (Medium)

Diğer günlerde turistik olmayan caaanım restoranlarda yiyoruz. Hiç bir sorun olmuyor 🙂

la paz yemekleri

La Paz’ın Enteresan Pazarları

Yeme içme kısmı böyle. Gelelim La Paz’da yaptıklarımıza. Sehrin en eğlenceli gezilecek yeri cadılar pazarı. Türlü türlü büyü malzemesi bulmak mümkün burada :)) Evinizdeki kötü ruhları kovmak isterseniz lama fetüsü de alabilirsiniz.

CIMG4820 (Medium)CIMG4822 (Medium)CIMG4830 (Medium)CIMG4831 (Medium)

Diğer eğlenceli kısım da türlü türlü dokuma ürününü ve alphaca veya lama tüyünden yapılma kıyafetleri bulabileceğiniz renkli caddeler.

CIMG4897 (Medium)CIMG4898 (Medium)Şehre şöyle bir tepeden bakmak isterseniz dolmuşa atlayıp yukarılara çıkabilirsiniz. Dolmuşlar bir enteresan. Çığırtkanlık fena halde yaygın. Aklınızda yokken sizi herhangi bir yere gitmeye ikna edebilirler 🙂

CIMG4927 (Medium)CIMG4940 (Medium)

Şehir içi otobüsleri deneyip 60’lara 70’lere doğru bir nostalji de yaşayabilirsiniz.

CIMG4812 (Medium)

La Paz genelde yiyip içerek ve sokaklarında dolanarak vakit geçirdiğimiz bir şehir oluyor bizim için. Buradan sonra 3 haftadır birlikte gezdiğimiz Engin’den de ayrılıyoruz. Yeni güzergahımız Brezilya’daki Copacabana plajının ismini aldığı Copacabana şehri..

Gülen

YORUMUNUZU BİZLE PAYLAŞMAK İSTER MİSİNİZ?